gözümün ucunda sestin
dilimin ucunda ışık
içine onlarca sır koyduğum bir simli sandık
ki sen açmazsan
ben bile görmedim nedir
sen alıp dudaklarını gittiğin zaman
bilmedim sırrımı
dert midir nedir
saçına döküldü sesim duymadın
elim yanaında yandığı zaman
söylemedi dlim lâl midir nedir
düşen yağmur damlalarının, uçup giden martıların, denize kıyısı olmayan şehirlerin ve gerçek olanların hepsini yaşayıp tükettiğime inandığım sevgilerin ardından yazılmıştır.... ya da kısaca : geçen zamanın ardından bakarak yazılmıştır...
28 Nisan 2012
19 Nisan 2012
y
en güzeli yağmurların
benim yağdığım
hani sanki sen gibi
içinden serin rüzgarların geçtiği
camı çalıp çalıp kaçan
yaprakların havada uçuştuğu
hani camın kırık yerinden içeri sızan o kokunun
mumun alevine değince buhar olup da odaya dolduğu
en güzeli yağmurların
benim yağdığım
hani böyle
hani sanki
hani sen gibi
benim yağdığım
hani sanki sen gibi
içinden serin rüzgarların geçtiği
camı çalıp çalıp kaçan
yaprakların havada uçuştuğu
hani camın kırık yerinden içeri sızan o kokunun
mumun alevine değince buhar olup da odaya dolduğu
en güzeli yağmurların
benim yağdığım
hani böyle
hani sanki
hani sen gibi
14 Nisan 2012
.
- Yeşim'e
beniçinden geçtim senin
önünden geçtim
uyuduğun evlerin duvarlarına dayayıp başımı
rüyalarını gördüm
her düşüşünde seninle irkildim
sen bilmedin
gözlerinden geçtim uzaklara dalmış bakarken
bilmediğin dildeki şarkıları dinlerken sözlerinden geçtim
deniz dedin tuzundan
yağmur dedin suyundan
gece dedin karanlığından geçtim
bakacağın yerlerde bekledim hep
gideceğin yerlerden geçtim
ben
adından geçtim senin
gözlerinden geçtim
saçlarından, avuçlarından, boynundan, kokundan geçtim
içinden geçtim senin
sen bilmedin
12 Nisan 2012
veda
ömrümde olsun diye beklediğim kadınlar
sanki yan masada birer hoş sedâydılar
belki çok uzak gibi belki çok yakındılar
görüşürüz dedim ben oysa elvedaydılar
hû
sanki yan masada birer hoş sedâydılar
belki çok uzak gibi belki çok yakındılar
görüşürüz dedim ben oysa elvedaydılar
hû
11 Nisan 2012
ebced
takvimin obirinde
aylardan nisan iken
ikibinonikide
ebcedini düşürdüm ay altında bu şehre
artık seni benden gayri
kim bilirse bilsin
kim koklarsa koklasın düşümdeki saçları
ışığa aldırmadan kavşağa giren araçmışım gibi
kim çarparsa çarpıp kaçsın umrumda değil
dirseğinin dirseğime değmişliğini alıp gidiyorum
dirseğinsiz diyarlara
ve çürütene kadar diseklerimi
dayayıp içiyorum tahtalara
ebcedini düşürdüm bu şehrin ortasında bahar açmış dallara
sen de riyakar olma
her zaman olmasa da
biraz beni hatırla
hû
aylardan nisan iken
ikibinonikide
ebcedini düşürdüm ay altında bu şehre
artık seni benden gayri
kim bilirse bilsin
kim koklarsa koklasın düşümdeki saçları
ışığa aldırmadan kavşağa giren araçmışım gibi
kim çarparsa çarpıp kaçsın umrumda değil
dirseğinin dirseğime değmişliğini alıp gidiyorum
dirseğinsiz diyarlara
ve çürütene kadar diseklerimi
dayayıp içiyorum tahtalara
ebcedini düşürdüm bu şehrin ortasında bahar açmış dallara
sen de riyakar olma
her zaman olmasa da
biraz beni hatırla
hû
01 Nisan 2012
deyiş
İcimde bir cocuk
Sanki hiç böbreği yokmuş gibi
Bir fotograftaki boynunu büküşüne takılmış
Ha ölür ha ölmez
Ha ölür ha ölmez
Hû
Yağmura düşer gece
Benim ıslaklığım çok evvel
Ve sanki kalbur zaman
Ve bir gece icinde
bilmem kaçıncı defa
Düşüp kalırım kokunda
Sen bilmezsin seni
Adını mıhlarim ellerime
Ölmem senin çarmıhında
Sen bakarsın öylesine yüzüme
Bu mekanın adı çoktur
Senin adın bana düşmez
Gözlerinde gözüm gezmez
Düşüme düşer gözlerin
Seni sana derim sen bilmezsin
Bu şiir de böyle biter
Hû
Ben sanır
Kendini beğenirsin
Gece yağmur
Gece çorba
Gece avını düşürmüş ağına
Öğütür durur
Bu gece beni ağrıtır
Kapkara dallar batar böğrüme
Sen az biraz uzaktasın
Yağmurum düşmez üstüne
Ben gecer giderim sularına basıp
İslanır ayaklarım
Donsa da ellerim
Düşün girer düşüme
Isınırım yokluğunla
Kimse bilmez
Hû
31.Mart.2012 - Kuğulu Park Semaları
Sanki hiç böbreği yokmuş gibi
Bir fotograftaki boynunu büküşüne takılmış
Ha ölür ha ölmez
Ha ölür ha ölmez
Hû
Yağmura düşer gece
Benim ıslaklığım çok evvel
Ve sanki kalbur zaman
Ve bir gece icinde
bilmem kaçıncı defa
Düşüp kalırım kokunda
Sen bilmezsin seni
Adını mıhlarim ellerime
Ölmem senin çarmıhında
Sen bakarsın öylesine yüzüme
Bu mekanın adı çoktur
Senin adın bana düşmez
Gözlerinde gözüm gezmez
Düşüme düşer gözlerin
Seni sana derim sen bilmezsin
Bu şiir de böyle biter
Hû
Ben sanır
Kendini beğenirsin
Gece yağmur
Gece çorba
Gece avını düşürmüş ağına
Öğütür durur
Bu gece beni ağrıtır
Kapkara dallar batar böğrüme
Sen az biraz uzaktasın
Yağmurum düşmez üstüne
Ben gecer giderim sularına basıp
İslanır ayaklarım
Donsa da ellerim
Düşün girer düşüme
Isınırım yokluğunla
Kimse bilmez
Hû
31.Mart.2012 - Kuğulu Park Semaları
Kaydol:
Yorumlar (Atom)